Dünyanın her yerinden tebrik telefonları aldığını söyleyen Başkan Yeşildaş iftira atanlarla hukuk çerçevesinde hesaplanacaklarını söyledi.
"Hukuk çerçevesinde hesaplaşacağız."
"Belediye garajı, değirmen ve eleme tesisi bölgesine bir adet muhasebe ofisi ile bir de misafir bekleme salonu inşa ettik. Bu alanda bulunan ve artık kullanılamaz hale gelen kilitli parke kaplı zemini de özellikle vatandaşlarımız daha rahat giriş çıkış yapabilsinler düşüncesi ile yeniledik. Bu bölgeden sökülen, yüzde 70'i kırık ve hasarlı durumda olan parke taşını da harfiyat olarak çöpe dökmek yerine, isteyen vatandaşlarımıza ücreti mukabilinde vererek hem onların işini gördük hem de belediyemize az da olsa gelir kaydettik. Yapılan harfiyatın fişleri de cari hesap bilgileri de mevcut. İstenmesi halinde gerekli mercilere bunları teslim edeceğiz. Ve elbette bu iftira atanlarla hukuk çerçevesinde de hesaplaşacağız."
"Ben bu kasabanın belediye başkanı olarak bir işi nasıl daha hızlı, nasıl daha kolay yapabilirimin hesabını yapıyorum. Belediyemizin iş makinesi ve kamyon sayısı belli. Eldeki imkanlarla iş ve hizmet üretmemiz çok mümkün değil. Bu nedenle ihtiyaç durumuna göre bazen çevre belediyelerimizden, iyi ilişkiler kurduğumuz birlik ve kooperatiflerden destek alıyoruz bazen de kendi şirketimize ait kamyonları herhangi bir bedel talep etmeden kullanıyoruz. Özellikle festival hazırlık sürecinde gerçekleştirdiğimiz yoğun çalışma döneminde kendi araçlarımızı da yoğun şekilde çalıştırarak hizmet üretme sürecimizi hızlandırdık. Çok şükür hedefimize ulaştık, başladığımız işlerden de festivalden de alnımızın akıyla çıktık."
" Altı aylık süre içerisinde gerçekleştirdiğimiz 23 Nisan, 19 Mayıs ve 30 Ağustos kutlama programlarında, 3 bin 500 kişinin katıldığı yemekli yağmur duasında, yüzden fazla çocuğumuzun yararlandığı Yaz Spor Okulumuzda, Aşure günü ve kandil gecelerinde dağıtılan ikramlarda, öğrencilerimize dağıttığımız kırtasiye çekleri, üniversite öğrencileri için verdiğimiz burslar ve neredeyse il ölçeğinde düzenlediğimiz Elma Kültür ve Sanat Festivalinde yapılan masrafların tek bir kuruşu dahi belediye bütçesinden karşılanmamıştır. Bunu altını çizerek söylüyorum arkadaşlar. Bütün bu faaliyetlerin masrafları başta kendi maaşım ve imkanlarım olmak üzere, hayırsever hemşehrilerimiz ve sponsorluğumuzu üstlenen iş adamlarımız tarafından finanse edilmiştir. Hayırsever vatandaşlarımıza şahsım, belediyemiz ve kasabamız adına buradan bir kez daha teşekkür ediyorum."
"Deyim Yerindeyse Mide Krampları Geçirdiler"
"Tüm bu çalışmalar halkımızın ve kamuoyunun büyük çoğunluğu tarafından takdir edilirken kimi çevreleri de elbette rahatsız etti. Henüz seçim yenilgisini bile hazmedememiş bu çevreler, belediyemizin altı ayda gerçekleştirdiği başarılı çalışmalara bir de büyük ses getiren elma festivalimiz eklenince deyim yerindeyse mide krampları geçirdiler ve bunun neticesinde de karalama ve iftira kampanyasına başladılar. Biz bu tür çamur at izi kalsın tarzındaki hamleleri zaten bekliyoruz. Çünkü bu çevrelerin zihniyetini de tiyniyetini de çok iyi biliyoruz. Belediye başarılı olmasın, hizmet üretemesin de kasaba ne olursa olsun, umurlarında bile değil. Tek düşünceleri var, o da kendi dümenlerinin dönmesi, kendi düzenlerinin devam etmesi. Allah'ın izni ile verilmeyecek hiçbir hesabımız yok. Hem üreteceğiz, hem çalışacağız, hem başaracağız hem de hiç kusura bakmasınlar, bu zihniyette olanların çarklarına çomak sokup, kendilerine rahatsızlık vermeye devam edeceğiz."
"Bir Belediye Başkanı Kendi Belediyesine Mal Satabilir mi?"
"Bir adamın evinin duvarları kristalse, komşusunun camına taş atmamalıdır. Çünkü sonuçta zararlı çıkan yine kendisi olacaktır. Mesnetsiz iddialarla, çirkin iftiralarla güya bizi zor durumda bırakmak isteyenlerin sicilleri baştan sona bozuk. Karneleri kırıklarla, yaşamları ise kıskançlık, haset ve usulsüzlüklerle dolu."
"Bir belediye başkanı düşünün ki, sahibi olduğu iş yerinden başkanı olduğu belediyeye hırdavat malzemesi satıyor. Sonra da bizden tahsilat yapmak istiyor, kendi döneminde sattığı malların parasını bizden talep ediyor. Bu pişkinliği, bu aymazlığı düşünebiliyor musunuz? Bir belediye başkanı kendi belediyesine mal satabilir mi arkadaşlar? Hadi sattın, e üzerinden seçim geçmiş yeni yönetim gelmiş. Tahsilat için belediyeye adam gönderilir mi? Tam bir akıl tutulması, tam bir tamahkarlık örneği."
"Belediye değirmenimizi komple yeniledik, sağını solunu tamir ettik boyadık, hizmete açtık. Değirmene gelen hububatın nemini ölçen cihazımız var. Arkadaşlar arıyor tarıyor fakat cihazı bulamıyor. Neden sonra belediye demir başına kayıtlı nem ölçer cihazımız eski başkanın iş yerinden çıktı iyi mi? Cesarete bakar mısınız? Lafa gelince beytül mal, lafa gelince yetim hakkı, lafa gelince adalet. Yersen..!"
"Biz belediye işleri hızlı ilerlesin diye kendi araçlarımızı dağ bayır demeden koşturuyoruz, ücret talep etmiyoruz, yakıtını da kendimiz karşılıyoruz. Çöpe dökülmesi gereken moloz niteliğindeki eski parke taşlarını da ücreti karşılığı ihtiyacı olanlara dağıtıyoruz. Belediyeye gelir kazandırıyoruz. Bunlar bizi bu nedenle şikayet ediyor, kendimize çıkar sağlamakla itham ediyor."
"Şimdi sizlerin aracılığı ile soruyorum. Kasabadan içme suyu hattı geçti. Ne güzel. Yapanların eline sağlık. Bu şebeke hattı geçerken kilitli parke olan yolu kazdınız, hattı döşediniz. Fakat kazılan yolun yamasını parke yapmak yerinde asfalt kullanarak yaptınız. Peki, o yollardan sökülen ve sonra yerine döşenmeyen binlerce metrekare parke taşını ne yaptınız? Hadi biz sattık, bedeli karşılığında ihtiyaç duyanlara dağıttık. Siz bu parkeleri ne yaptınız?"
"Nerenizden tutsak elimizde kalıyor. Nereye baksak usulsüzlük akıyor. Makama gelmişsiniz gözünüz kararmış, makamdan gittiniz ama yaptıklarınızdan dolayı yüzünüz kızarmıyor.!
İktidar partisi arkasına sığınarak istediğiniz gibi at koşturdunuz, biliyoruz. Şimdi müfettiş istiyoruz, buyursun gelsin her şeyi kontrol etsin diyoruz. Fakat müfettiş gelmiyor, gönderilmiyor. Buradan tüm kasaba halkına sesleniyorum. Değerli hemşehrilerim. Hesaplarımız, yaptığımız işlerimiz hepinizin kontrolüne, sorgusuna, sualine açıktır."
"İşimizi gücümüzü bırakıp bunlarla uğraşacak olsak inanın duvarları tuz buz olur, insan içine çıkamaz hale gelirler. Fakat kaybeden yine kasabamız olur. Enerjimizi, zamanımızı bunlarla harcayamayız. Boşa geçirecek zamanımız yoktur. Kasabamız bizden hizmet bekliyor. Yıllardır ihmal edilen her ne varsa telafi edeceğiz. Yapılmayan ne varsa yapacağız. Bu halkın umutlarını yeşerteceğiz, kasabamızı geleceğe taşıyacağız."