Lise öğrencileri arasında yapılan yarışmada bu yıl Mustafa Kutlu’nun “Hüzün ve Tesadüf”, Tarık Tufan’ın “Bir Adam Girdi Şehre Koşarak” kitapları okutuldu. Okunan kitaplar üzerine yazılan denemeler seçici kurul tarafından değerlendirildi.
Eğitim-Bir-sen Şube Başkanı Recep Kaya programda yaptığı konuşmada, nitelikli okumanın önemine değindi. Kaya konuşmasında , “Bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti der bir yazar. Bir kitap bir insanın hayatını değiştirebilir, bir insanı dönüştürebilir. Eğitim-Bir-Sen ve Genç Memur-Sen olarak çıktığımız bu yolda bizler de nitelikli bir kitabın ve iyi bir okumanın gücüne inanıyoruz.
Eğitim-Bir-Sen olarak sadece ücret sendikacılığı yapmıyoruz. Büyük bir medeniyetin mirasçıları olarak değerlerimizi, edebiyatımızı ve edebiyatımızın değerli üstatlarını okutmak da bizim önemsediğimiz ve öncelediğimiz görevlerimizden… Okumak önemlidir lakin ondan daha önemlisi ise ne okuduğumuzdur. Eğitim-Bir-Sen olarak nitelikli okumayı önemsiyor ve nitelikli okumanın insanı değiştirip dönüştürebileceğine inanıyoruz. ”dedi.
Programın yazar konuğu Tarık Tufan da konuşmasında büyük bir medeniyetin varisleri olarak bizim de yeni büyük işler yapma peşinde koşmamız gerektiğini, bunu yaparken önce kendimizi değiştirmemiz gerektiğini vurguladı. Tarık tufan konuşmasında ,”Ya kalbi çalınmış, merhameti çalınmış dünyanın karşısına yeni bir dünya, yeni bir fikir kurarak çıkacaksınız ya da bir kafesin içine sıkıştırılmış canlılar gibi birbirimizi yiyip bitireceğiz. Fikir özgürleştiren bir şeydir. Hayal özgürleştiren bir şeydir. Dil özgürleştiren bir şeydir. Musikide, edebiyatta, dilde modern çağda ciddi bir kuraklaşmayla karşı karşıyayız. Bugün buradan bir cevap verip çıkacağız. Ya bizi aptallaştıran o makinenin içine gireceğiz, zihnimizi, kalbimizi uyuşturan yabancılaşmanın içine gireceğiz… Bizi nasıl şekillendirirlerse razı geleceğiz. Ya da bir yol bir karar verip bir çıkış bulup çıkacağız. Kendimizi bulacağız. Zihnimizle kavramlarımızla kendimiz olacağız. Ya da başkalarının tanımlamalarıyla var olacağız. Artık ardına bakmadan ben varım diyen, şehrin öte yakasından koşarak gelen adamlar yoklar. Herkes kendinden sorumluluğu atıyor. Nasıl olsa birileri yapar, diyor. Okumak hayata bir iddia katmaktır. Dil bizim boynumuzun borcudur. Yunus’un dili boynumuzun borcudur. Bir kültür inşa etmek borcumuzdur. Kendi hikâyemizi anlatmak boynumuzun borcudur. Bir başkası senin hikâyeni anlatmaya başlayınca seni hiç de güzel, iyi anlatmayacak. Sen o hikâyenin hep kötü insanı olacaksın. Edebiyat yeniden düşünmenin yollarından birisidir. İyi okur olmak bu yolda olmaktır. Siz okumazsanız başkaları sizin canınıza okur.” dedi.
Tarık Tufan'ın söyleşisinin ardından, "Bir Bilenle Bilge Nesil" Kitap Okuma ve Deneme Yazma Yarışması'nda öğrencilere danışmanlık yapan öğretmenlere hediyeleri takdim edildi ve yarışmada dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi. Program, toplu fotoğraf çekimi ve yazarın kitaplarını imzalamasıyla sona erdi.
