Hikâyelerden Hayata: Okuma Biçimimiz Hayatımızı Şekillendirir
Konuşmasına öğretmenleri selamlayarak başlayan Türedi, "Hayatı okuma yani algılayış biçimimiz, hikâye okuma şeklimizle örtüşmektedir. Yazarlık serüvenimde bunu fark ettim," diyerek edebiyatın hayatı algılama ve anlamlandırma üzerindeki etkisini vurguladı.
Türedi, konuşmasında hayatı sorgulama sürecinin hikâyeleri yorumlamaya nasıl yansıdığına değinerek, "Hayatta var oluş nedenimizi sorgulamak, metinlere bakış açımızı şekillendiriyor. Hangi hikâyeyi okursak okuyalım, aslında o hikâye bizim hikâyemize dönüşüyor. Çünkü altını çizdiğimiz bir satır, bizi sarsan bir cümle ya da bir kelime, kendi hayatımıza dokunan bir derdin yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Okuduğumuz metinlerde kendi hikâyemize dair ipuçları buluyoruz." dedi.
Hikâye ve Öykü Arasındaki İnce Çizgi
Hikâye ve öykü kavramlarına farklı bir perspektif kazandıran Türedi, yazarlık serüvenindeki deneyimlerinden yola çıkarak bu iki tür arasındaki farkları açıkladı. Kendi eserlerinde öykü kavramını tercih ettiğini belirten Türedi, "Öykü, daha çok çağrışımlı, metaforlarla ve lirik kaynaklardan beslenen bir tür. Gerçeklik olgusu ise hikâyede öyküye kıyasla daha baskın. Öykü, hikâye kümesinin içinde yer alan bir kavram; hikâye daha kapsayıcı bir niteliğe sahip. Yazarlık yolculuğumda, farklı yazarlarla kıyaslamalar yapıldığını gördüm, ancak benim tercihim öykünün özgün doğasına yaslanmak." ifadelerini kullandı.
Yazarlık Sürecinin Derinlikleri
Edebiyatın inceliklerini ve yazarlık sürecindeki deneyimlerini öğretmenlerle paylaşan Türedi, hikâyelerini yazarken esinlendiği unsurları ve yaşadığı tecrübeleri aktardı. Bu süreçte edebi bir metni kurgularken nelere dikkat ettiğini ve hangi yöntemlerle derinlik kazandırdığını örneklerle açıkladı.
Katılımcı öğretmenlerden büyük ilgi gören söyleşi, edebiyatın bir yaşam biçimi olarak nasıl benimsenebileceğine dair önemli ipuçları sundu. Program sonunda, Karaman Öğretmen Akademileri İl Koordinatörü Erkan, Esra Kılıç Türedi'ye teşekkür ederek hediye takdim etti.