Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), açıklanan atama sonuçlarının şeffaflıktan uzak ve liyakat ilkesini göz ardı eden bir anlayışla yapıldığını savundu.
Sendika tarafından yapılan açıklamada, proje okullarına yönelik atamaların hiçbir somut, nesnel ve ölçülebilir kritere dayanmadığına dikkat çekilerek, siyasi ve idari takdirin belirleyici olduğu vurgulandı. Açıklamada, kıdem, hizmet puanı ve mesleki yeterlilik gibi objektif göstergelerin göz ardı edilmesi, “eğitimde adaletin zedelendiği” şeklinde değerlendirildi.
“Siyasi Sadakat, Mesleki Liyakatin Yerine Geçti”
Eğitim Sen, yıllardır proje okullarına yapılan atamalarda siyasi yakınlık ve yandaş sendikalara üye olmanın belirleyici unsur haline geldiğini öne sürdü. Mülakat uygulamalarının denetime kapalı olması ve atama süreçlerinin tamamen bakanlık takdirine bırakılması ise ciddi eleştirilerin odağında yer aldı.
Sendika açıklamasında, yüzlerce nitelikli öğretmen ve yöneticinin hak ettikleri halde atamalar dışında bırakıldığı, bu durumun hem kişisel mağduriyetlere hem de eğitimin niteliğinde düşüşe yol açtığı belirtildi.
“Eğitim Kurumları İktidarın Arka Bahçesi Olmamalı”
Eğitim Sen, öğretmen ve yönetici görevlendirmelerinin şeffaf, denetlenebilir ve liyakat esaslı bir sisteme kavuşturulması gerektiğinin altını çizdi. Açıklamada, proje okulu statüsünün hangi kriterlerle belirleneceğinin açık olması ve bu kararların liyakat temelli bağımsız komisyonlarca alınmasının şart olduğu ifade edildi.
Ayrıca, proje okullarına atanan öğretmenlerin sadece bu okullarla sınırlı tutulmasının, genel tayin sisteminde adaletsizliğe yol açtığı belirtildi. Eğitim Sen, bu sürecin kamu yararı, hukuk ve kamu yönetimi ilkeleriyle bağdaşmadığını vurgulayarak, yaşanan haksızlığa karşı hukuki mücadeleyi sürdüreceklerini duyurdu.
Ortak Mücadele Çağrısı
Sendika, tüm eğitim emekçilerini “haksız ve hukuksuz” olarak tanımladığı bu uygulamalara karşı birlikte mücadele etmeye çağırdı.
