Tengri, Tengricilik Nedir? 

Tengri gökyüzü demektir eski Türkçe’de Tanrı anlamına gelir. Tengricilik, Gök Tengri ya da Gök Tanrı Türk’lerin İslamiyet’ten önceki dinleridir. Kökeni animizm, totemizm ve teizm temelli bir inanıştır. Animizm evrendeki var olan her şeyin yani göğün, yerin, ağacın ruhlarının olduğunu düşünme biçimidir. Totemizm ise hayvanların ve bitkilerin ruhlarının olduğu onarın isimlendirildiği ve kutsal sayıldı bir inanıştır, Türklerde kurdun kutsal sayılması gibi. Teizm ise tek tanrıcılıktır, sadece tek bir tanrının varlığına inanmaktır. Tengricilikte bazı kaynaklar Şamanizm’inde etkilerinin olduğunu savunur Şamanizm bir şaman aracılığıyla kendinden geçilerek ruhlar alemine geçilerek ruhlardan yardım istemek, şifa bulmak, gelecek hakkında bilgi almak için yapılır ve ruhların söylediklerine göre ibadetlerini gerçekleştirirler. Şamanizm ve Tengricilik günümüzde hala Asya’da yoğun bir şekilde inanılan dinlerdendir. Türkiye’de de hala Gök Tanrı’ya inan Türkler mevcuttur. 

Tengri inancına göre tin yani ruhlar vardır, Gök Tengri göğün ruhudur, toprağın ruhu toprak ana ise Ötüken’dir. Tengricilik tek tanrıcılıktır, ağaçların, nehirlerin, dağların her şeyin ruhu olduğuna inanılır ve saygılı davranılırdı ama onlara tanrı gözüyle bakılmazdı. Onlar için tek tanrı Gök Tengri’dir. Yerin ve göğün yedi katı olduğuna ve her yerde ruhların yaşadığına inanırlardı. Yeryüzünde yaşamları kötü gittiğinde Kam, Şaman, Gam ve Ham olarak bilinen Kam’ın yani dini liderin yardımı ile Tengri’ye adaklar adanır ve af dilenir, her şeyin yoluna girmesi istenirdi. Tengricilikte üç kült vardır, Doğa Kültü, Atalar Kültü, Gök Tengri Kültü hepsi kutsaldır.  

Gok Tanri Inanci Nedir Ozellikleri Nelerdir Tengricilik Ne Demek (3)

Gök Tanrı İnancı Nedir? Nasıl İbadet edilir? 

Gök Tanrı Göğün ruhu ve aynı zamanda tanrıdır, tektir, sonsuzdur, eşi benzeri yoktur. İnsanların hayatına doğrudan müdahale etmediği düşünülür ancak kızdığında doğa olayları ile bunu belli ederdi. Eski Türkler gökyüzü gürültüsünü çok severlerdi ancak fırtına ve rüzgardan hoşlanmazlardı onların kötü ruhlar olduğuna inanır. Rüzgarlı ya da fırtınalı havalarda çocuklarının dışarıda oynamasına bile izin vermezlerdi. Yağmur tanrının göz yaşları olarak düşünülürdü, cumartesi günleri yağmur yağması uğur demekti. Gökyüzüne bakıp tükürmek Tanrı’ya olan bir saygısızlık olarak kabul ediliyordu. Aynı şekilde Ay’a bakıp tükürülmez, ay parmakla gösterilmez. 

Güneş, Ay, Yıldız, Yıldırım kutsaldır. Güneş ve Ay’ın sürekli olarak kötülüklerle savaştıklarını düşünürler halk kahramanlarını Güneş ve Ay’ın koruduğunu. Güneş ya da Ay tutulduğunda bu kötülüğe alamettir kötü ruhların onları kaçırdığını düşünürler bu yüzden bağırarak kötü ruhları kaçırdıklarını düşünürler. Güneş’in yeryüzünde temsilinin ateş olduğunu düşünürler ateş kutsaldır, ateşe su dökülmez, tükürülmez ateş ile oynanmaz.  

Kam’lar Tanrı ve insanlar arasında bir aracı ruhani bir liderdir. Kam’ların özel kıyafetleri vardır ve bunları sadece özel günlerde giyerler, kıyafetlerindeki simgeler onların neler yapabileceğini simgelerdi örneğin kuş resmi onun kuş olup uçup ruhlar aleminde gezineceğine inanılırdı, aynı şekilde Kam’ın davulunun üzerindeki resimlerde önemliydi örneğin merdiven figürü onun gökyüzüne daha kolay çıkmasını sağlardı.  

Gök Tanrı inancında ölümden sonra yaşamada inanılırdı, bu yüzden ölen kişiler eşyalarla gömülürdü ki yeniden dünyaya geldiğinde bu eşyaları kullansın. Gök Tanrı inancına göre gömüldüğünüz yer zenginliğinizi de gösterirdi. Örneğin ortasından su geçen bir vadide vadinin tepesine gömülü bir kişi zengin ve soylu bir aileden gelir, ölümden sonra yaşama inandıkları için ölen kişi yeniden yaşama başlayacağında hem değerli mücevherleri, eşyaları yanındadır hem de suya yakın ve göğe Tanrı’ya yakındır. 

Gok Tanri Inanci Nedir Ozellikleri Nelerdir Tengricilik Ne Demek

Gök Tanrı İnancını Türk’ler Günümüzde Nasıl Yaşatıyor? Gök Tanrı, Tengricilikten, eski Türk yaşantısından, günümüze kalanlar nedir?  

  • Ağaçlara çaput bağlamak dilek dilemek adak sunmak Gök Tanrı’dan gelir. 

  • Yerin yedi kat dibine girmek 

  • Kurşun dökmek, döktürmek. 

  • Kapı eşiklerine oturmamak. 

  • Ölen kişileri ya da doğan kişileri kırklamak, elli ikilemek, haftalamak, yıllamak tören yapmak ve yemek yapmak. 

  • Mezar yerleri belli olsun diye mezarların başına taş dikmek. 

  • Mezarların başına ya da ayak ucuna ağaç dikmek. 

  • Ölülere adak adamak. 

  • Ölünün ruhu için kurban kesmek.  

  • Kutsal sayılan türbelere çaput bağlamak, dilek dilemek, yiyecek bırakmak, adak adamak, para bırakmak, mum yakmak, el yüz sürmek, türbelere eğilerek ya da emekleyerek girmek, taş dizmek, ölüden dilek dilemek, türbede uyumak. 

  • Türkler dini törenlerde kopuz çalar, zil davul ve benzeri dini ayin yaparlardı bu inanış günümüzde, mevlit okutturularak devam etmektedir. 

  • Ateş üstünden atlamak kötü ruhları temizler ve bu adet hala devam ettirilmektedir.  

Kaynak: Eda Şahintürk