Covid- 19 küresel salgını, birçok şirketin çalışma rutinlerini birden durdurarak kişileri devrim niteliğinde diyebileceğimiz farklı ve yeni bir çalışma ortamına maruz bıraktı. Bu yeni düzen birçok çalışan ve şirket tarafından benimsendi ve sürekli hale geldi. Her ne kadar iş yerlerine dönüşler olsa da hibrit çalışma yöntemi yıllardır devamlılığını sürdürüyor. Klinik Psikolog Damla Özcan hibrit çalışma yönteminin çalışana etkilerinden şöyle bahsediyor: “Hibrit çalışma sistemi, çalışan kişilerin çalışma ortamlarını kendi fikirlerine yönelik dizayn edebilmelerine olanak sağladı ve çalışanların bireysel ihtiyaçlarına odaklanmalarına fırsat tanıdı. Bu durum çalışanların yapmış oldukları işe yönelik motivasyonunu yükseltti ve verimlilik düzeylerini artırdı. Hibrit çalışma modeli ile ilişkili 2021 yılında yapılan bir araştırma hibrit çalışma ortamına kalıcı geçişin yüzde 2.7 oranında çalışma verimliliğini artırdığını gösteriyor. Hibrit çalışma şeklinin çalışanlar arasında etkili iletişim kanalları inşa ederek iş birliğini kuvvetlendirdiği görülüyor. Farklı bir açıdan bu sisteme bakacak olursak; çalışanlar kendi ev ortamlarında çalışma fırsatı edindiğinde trafik, yolculuk süresi ve yol maliyetleri gibi stres faktörlerinden uzak kalıyor. Bu avantaj da beraberinde psikolojik açıdan çalışanların kendilerini daha enerjik hissetmelerini ve daha motive bir şekilde işlerine odaklanmalarını sağlıyor.”