Sokak röportajında vatandaşlardan ekonominin kötü olduğunu ve yapılan maaş zamları sebebiyle ürünlere zam geldiğini söyleyenler olduğu gibi vergi oranlarının artmasının devlete bir destek olduğunu dile getirenler de oldu.
Ali Açkafa: “Vallahi kardeşim ortalık yanıyor. Yani vatandaş çok kötü durumda. Ama elimizden hiçbir şey gelmiyor maalesef. Yaşamıyoruz, yaşamaya çalışıyoruz. Emekliyim ben ama kendim için söylemiyorum yani geride çocuklarımız var torunlarımız var. Ne yapacaklar? Yani bir ev sahibi olmaları hayal oldu. Benim bekar çocuklarım var nasıl evlendireceğim diye akşam sabah düşünüyorum.Şuan en düşük düğün maliyeti 500 bin TL olarak hesaplanıyor. Biz onu rüyamızda bile göremeyiz artık.” dedi.
Zeki Sezer isimli bir genç: “Artışlar çok fena gidiyor, çarşıya çıktık, bir şey alamıyoruz. Bence enflasyon düşmeli. Çok arttı bu şeyler.” dedi.
Görme engelli bir vatandaş olan İbrahim Çuldur: “Bu ülke bizim. Şimdi biz hepsini devletten beklersek bunun altından kalkamayız ama hepimiz beşer kuruş, onar kuruş, katkımız olursa devlete biz Suriyeliler gibi, Afganistanlılar gibi, Iraklılar gibi başka bir ülkeye gitmeyiz, gidemeyiz. Bizi de alan olmadı zaten. Kimse kabul etmez bizi. Dayanışmayla asırların depremini geçirdik. Devletimize bir katkımız olursa iyi olur tabii yani. Devlet de bizim, millet de bizim. Hepsini devlete yüklersek olmaz. Devlet de bütçede varsa biz aylığımızı alırız. Olmazsa nasıl alacağız?” dedi.
Berat Can Günay isimli bir genç: “Gelen zamlar bizi biraz sıkıntıya uğrattı. Asgari ücrete eyvallah zam geldi de yani zam gelmesi bizim açımızdan biraz daha kötü oluyor gibi. Gittikçe daha da batışa geçiyoruz gibi. Daha da batışa doğru sürüklüyor gibi. Eskiden alım gücümüz biraz daha fazlaydı bu zamana göre ama şimdi alım gücümüz gerçekten düştü. Artık zam gelmesi artık asgari ücreti de etkilemiyor. Daha doğrusu bizim için daha olumsuz anlamda ifade ediyor aslında. Sonumuz hayır olsun ya vallahi.” dedi.
Yaşar Kılıçarslan: “Vallahi her şey normal. Normal, iyi de değil, kötü değil, normal. Anormallik de var canım. Şimdi seçimin masrafları buradan çıkacak. Her şeye yüzde otuz, yüzde kırk zam verdi. Bağ-Kur’lulara 500 TL zam verdi. Normal olur mu? Eşit olmalıydı. Herkese verdiğini bize de vermeliydi yani Bağ-Kur'lulara. Biz seçimde köylüler olarak onu başbakan yaptığımız için bize zam vermedi. Seçimi aldı her şeyi unuttu. Seçim sonrası her şey çok değişti. Aynı darlık bekliyor bizi yani. Şu sokağa baksana her taraf araba. İnsanlar rahat, herkes halinden memnun. İnsanların yapacağı bir şey yok. İnsanlar da hayatına devam etmek zorunda.” dedi.
Konya'dan gelen Alperen isimli bir vatandaş: “Vallahi pek diyecek bir şey de yok aslında ama belimizi büküyorlar, hala da bükmeye devam ediyorlar. Hayırlısı olsun diyeceğim de yani hayırlı bir yere varacağını hiç zannetmiyorum bu saatten sonra. İndirim olmaz bu saatten sonra da yine hala zamla asgari ücreti de dengelemeye çalışıyorlar ama alım gücüne baktıkça mesela 2002’de aldığımız altın sayısıyla bu sene altın sayısı arasında fark var. Asgari ücretle düşüş söz konusu. Bence böyle bir şey olması gayet normal çünkü kurlar yükseliyor yükseldikçe Türk Lirası’nın değeri düşüyor. Ona göre de her şeye zam yapılması gayet normal. Asgari ücrete her ay veya her sene iki kere zam geliyor ama ona göre de fiyatlar artıyor. Yani insan alım gücü düşüyor geçen istatistik görmüştüm. Domatesin kilosunu mesela geçen sene asgari ücretle üç yüz kilo alıyordum. Bu sene iki yüz kiloya düştü. Yani her sene düşüyor. Yani bu gidişat nereye kadar bilmiyorum. Benim bildiğim tek bir şey var bu her ülkede öyle. Fiyatlar yükseldikçe alım gücü düşüyor ve fiyatlar hiçbir zaman da düşmüyor. Yani fiyatlara zam geldikçe o fiyatlar hiçbir zaman düşmüyor geri. Yani fiyatlar geri inmez. Almanya'da da öyle burada da öyle yani. Mesela arabadan fiyatlar yükseliyor. Kiralar yükseliyor bundan ileride yine düşeceğini hiç sanmıyorum. Çünkü yanlış politika var ülkede. Türkiye'nin en büyük sıkıntısı zaten adalet, hukuk veya ekonomi değil. En büyük sıkıntı bence eğitim. Çünkü bir ülkede eğitim iyi olmadıktan sonra istediğin kadar çaba göster. O ülke kolay kolay gelişmez yani benim düşüncem bu. Yani her şeyin temelinde eğitim var bana göre. İnsanlar Türkiye'de gerçekten konuşmayı seviyor dinlemeyi bilmiyor ve her şeyi bildiğini sanıyor. Mesela ben Avrupa'da yaşıyorum. Buradaki insanların alım gücünü ve yaşam standartlarını da bilmiyorum. O yüzden ben oy vermedim. Oy verme hakkım vardı ama buradaki insanların hakkına girmek istemedim. Geleceğiyle oynamak istemedim. O yüzden bana göre en mantıklısı oy vermemekti yurt dışında yaşadığım için ama verenlere de saygı duyarım. İnşallah ülkemiz gelişir, inşallah iyi yerlere geliriz. İnşallah en yakın zamanda doğru bir politikayla ülke yönetilir.” dedi.
Zafer Doğan isimli bir vatandaş: “Almanya'dan geliyorum. Karaman'ı geziyorum. Genel olarak değerlendirmek. Aslında zor bir soru. Yani cevap vermek kolay değil. Pahalı. Çok pahalı her şey ve çok karmakarışık. Şu anda çok kalabalık şehir. Şehirde rahat rahat alışveriş yapma ve gezme imkanı yok. Genel olarak insanlar mutsuz gördüğüm kadarıyla ve her şeyden şüpheleniyorlar. Gözlemlediğim kadarıyla bir kere dünyanın her yerinde yaşam zorlaştı Türkiye'de de çok zorlaştı gördüğüm kadarıyla. Tabii ki bu pandemiden sonra yaşam tarzı çok tamamen değişti ve zorlaştı. Toplumsal yaşamda özellikle birbirine güven olayı tamamen zayıfladı maddi olarak insanlar güç durumda ve sürekli bu korku gelecek korkusu ve hastalık korkusuyla yaşıyor. Bu da egoistlik getiriyor bana göre.” dedi.
İsmail isimli bir vatandaş : “Vallahi düşünecek fırsat bulamıyoruz ki. Yani Kemal Sunal'ın bir zamanlar ki izlediğimiz filmi bunu aynen birebir yaşıyoruz şu anda. Zama da zam. Ya yapacak bir şey yok yani Neye zam geldi, neye pahalandı? Aldık, bir şey alabilirsek kârımız diyoruz.” dedi.
Zeynep Bengisu isimli bir genç: “Ya çok pahalı yani almak istiyorsunuz ama sonra fiyatını görüp alamıyorsunuz istediğiniz şeyleri. İlk ihtiyaçlardan başlıyor sonra isteklere zaten geçmiyor yani. Mutsuzuz işte yani büyüdükçe daha da kötü olacak. O yüzden gelecek biraz kötü. Yani baktığım bilgisayar ertesi gün 15 bin TL olmuş daha ucuz olsun yani. Çok çalışmak lazım o yüzden. Aslında moda tasarımı okumak istiyorum. Yurt dışına gitmek zorunda kalıyorsunuz Türkiye’de. Yani daha çok dediğim gibi gençliği çürüttüler şu an zaten bir şey kalmadı.” dedi.
Şerife isimli bir genç: “Bir şeyler yiyip içmek biraz zor. Bir öğrenci olarak biraz zorlandığımızı düşünüyorum bu konuda. Hani iki yıl sonra üniversiteye gideceğim. Zamlardan bir şey yapamıyorum yani. Yurt fiyatları çok pahalı. Ne yapacağımı pek bilmiyorum. İleride üniversiteye gittiğimde ne yapacağımı pek bilmiyorum açıkçası. Yurt fiyatları yani hayatımı nasıl yaşayacağımı pek düşünemiyorum. Ekonomi çok pahalı. Ne yapacağım? Yani test kitabı bile almak zor. Test kitapları bile şu an çok pahalı. Onun için biraz hayat zor. Şuan ekonominin düzelmesini isterdim açıkçası. Tek isteğim bu.” dedi.