1980'li yıllarda Taşkale Beldesi yakınlarında kaçak kazılar sırasında keşfedilen ceset, Bizans dönemine ait Manazan Mağaraları’nda bulunmuştur.
Mumyalanmadan Günümüze Gelen Ceset
Manazan Mağaraları'nda ortaya çıkan cesedin 17 yaşlarında bir genç kıza ait olduğu ve kafatası hariç büyük ölçüde sağlam kaldığı belirtiliyor. Cesedin mumyalanmadan ve kimyasal işlemler uygulanmadan günümüze ulaştığı anlaşılmıştır. Mağaraların killi kireç taşından yapılmış beş katlı yapılar olması, sabit ısı ve nemsiz ortam sayesinde organik maddelerin uzun süre korunmasını sağlamıştır.
Müzedeki İlgi Çekici Özellikler
Cesedin üzerindeki kumaş parçası, renk ve desenlerini korurken, saç ve kıyafetlerinde bozulma gözlemlenmemiştir. 2009 yılında yapılan C-14 testleri, cesedin MS. 1000-1200 yılları arasında yaşamış olabileceğini ortaya koymuştur. Bugün Karaman Müzesi'nde hava almayan cam bir bölmede sergilenen ceset, ziyaretçiler tarafından yoğun ilgi görmekte.
Manazan Mağaraları’nın Tarihsel Önemi
Manazan Mağaraları, Bizans dönemine ait killi kireç taşı içine oyulmuş beş katlı toplu meskenlerle tanınır. Bu yapılar, doğal oluşumlar ve düzenlemeler sayesinde hem yazın serin, kışın ise sıcak kalan yaşam alanları sunmuştur. Mağaraların kazılması ve kullanımı hakkında kesin veriler olmamakla birlikte, yapılan buluntular Bizans döneminde önemli bir yerleşim yeri olduğunu göstermektedir.
Ortamda Bakteriler Barınamadığı İçin Ceset Korunmuş
Cesedin bulunduğu Manazan Mağaraları, jeolojide 'tüf kaya' olarak adlandırılır. Bu mağaraların içindeki ısı yıl boyunca sabit kaldığı için dışarıdan yeni mikroorganizmalar bu ortamda yaşamını sürdüremez. Bu nedenle, bakterilerin burada barınamaması cesedin bozulmadan günümüze ulaşmasını sağlamıştır. Manazan Güzeli, dünyada kimyasal koruma veya mumyalama yapılmadan bu kadar uzun süre dayanabilen nadir cesetlerden biridir. Yaklaşık 1400 yıllık olduğu tahmin edilmektedir. 1980'li yıllarda keşfedilip müzeye getirilmiştir. Kafatasındaki parçalanma dışında cesedin vücut bütünlüğü korunmuştur. Müzede, havası alınmış özel bir cam fanusta sergilenmektedir. Üzerindeki elbiseler ve saç örgüsü bile hala mevcuttur.
Manazan Güzeli Binlerce Yıl Daha Yaşayacak
Bu cesedin etkileyici hikayesi, Karaman'ın tarihi dokusunun bir yansıması olarak ziyaretçileri kendine çekmeye devam ediyor. Tıpkı bölgenin kültürel zenginliklerinin bir parçası olan ve yerel mutfakta önemli bir yer tutan arabaşı çorbası gibi, Manazan Güzeli de hem yerel hem de uluslararası alanda büyük bir ilgi uyandırmaktadır. Manazan Güzeli'nin hikayesi, Karaman'ın tarih boyunca barındırdığı zenginliklerin bir başka güzel örneğidir.
Tarih ve Arkeoloji İçin Önemli Bir Bulgu
Karaman Eski Müze Müdürü Arkeolog Cengiz Topal, cesedin doğal olarak mumyalanmış gibi kalmasının, bölgedeki kireç taşının ısı ve nemi sabit tutma özelliğine bağlı olduğunu belirtiyor. Bu ceset, o dönemde yörede yaşayan insanlar hakkında da önemli bilgiler sunmaktadır. bir konuşmasında bu ifadelere yer vermiştir.
Bu keşifin hem tarih hem de arkeoloji alanında önemli bir çalışma olarak değerlendirilmektedir.
