Pamukkale, beyaz travertenleri, sıcak termal suları ve tarihi kalıntılarıyla dünyada eşsiz bir güzelliğe sahiptir. hem doğa severler hem de tarih meraklıları için vazgeçilmez bir destinasyon. Bu muazzam manzarayı oluşturan travertenler, Roma dönemine kadar uzanan bir tarihe sahip ve UNESCO Dünya Kültürel ve Doğal Miras Listesi'nde yer alıyor.
Pamukkale'nin görsel çekiciliği, sıcak su kaynaklarının kalsiyum karbonatla birleşerek beyaz travertenleri oluşturmasıyla meydana geliyor. Termal suların havayla teması sonucunda oluşan bu travertenler, donmuş bir şelale gibi, kademeli şekiller ve teras biçimli havuzlar meydana getiriyor. Ancak bu doğal güzellik yalnızca fotoğraflarda görmekle yetinilecek bir şey değil; aynı zamanda binlerce yıl öncesine dayanan bir tarih barındırıyor.
Pamukkale'nin hemen yanında, antik dönemin izlerini taşıyan Hierapolis Antik Kenti bulunuyor. Hierapolis, Bergama Krallığı tarafından, travertenlerin yanına inşa edilmiş ve o dönemde bir termal sağlık merkezi olarak kullanılmış. Şifalı sularına inanan insanlar, bu bölgeye sağlık ve güzellik arayışıyla gelmiş. Bugün de hala termal havuzlar, şifalı suyu arayanları cezbetmeye devam ediyor. Antik kenti gezip, binlerce yıl önce bu sulara giren insanların izlediği yoldan giderek travertenlerin muazzam manzarasını izlemek, zamanın içinde kaybolmanıza neden olacak.
Pamukkale'nin travertenleri, uzun yıllar süren doğal oluşum sürecinden dolayı oldukça hassas. Bu yüzden yalnızca belirli bölgelerinde dolaşılabiliyor ve sularına girilebiliyor. Ancak bölgedeki termal tesislerde konaklayarak, masaj, termal su ve çamur banyoları ile şifalı sulardan faydalanabilirsiniz.