3 Kasım 1996 tarihinde Balıkesir-Bursa kara yolunda meydana gelen Susurluk Kazası, sadece bir trafik kazası olarak kalmayıp, devlet, polis ve mafya arasındaki yasadışı ilişkileri gün yüzüne çıkaran büyük bir siyasi skandal olarak tarihe geçti.
Kazaya karışan isimler kimlerdi? Abdullah Çatlı neden sahte kimlikle yolculuk ediyordu? Olayın ardından başlatılan soruşturmalarda neler ortaya çıktı? Kamuoyunun tepkisi nasıl oldu ve “Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık” eylemleri nasıl başladı? Susurluk Kazası’nın detayları ve Türkiye’ye etkileri haberimizde…
Susurluk Kazası Nasıl Oldu?
Susurluk Kazası, 3 Kasım 1996 tarihinde saat 19.25 civarında Balıkesir-Bursa kara yolunda, Susurluk ilçesi Çatalceviz mevkiinde meydana gelen bir trafik kazasıdır. Ancak, kazanın ardından ortaya çıkan devlet, polis ve mafya arasındaki ilişkiler, Türkiye'nin en büyük siyasi skandallarından biri olarak tarihe geçmiştir.
Kazanın ardından kamuoyunda büyük yankı uyandı ve halk, devletin içindeki yasadışı bağlantıların ortaya çıkarılmasını talep etti. "Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık" adıyla düzenlenen sivil toplum eylemleri, bu olayın üzerinin örtülmemesi için geniş çapta destek gördü. Basın ve medya kuruluşları da bu sürecin aydınlatılması için büyük çaba sarf etti. Susurluk Kazası, uluslararası alanda da dikkat çekmiş ve İngiltere’de "The Scar" adlı bir filme konu olmuştur. Filmin, kazada hayatını kaybeden Gonca Us'un bakış açısından anlatıldığı belirtilmiştir.
Kazaya neden olan olaylar zinciri, 1 Kasım 1996'da başladı. DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Bucak, İstanbul Kemalettin Eröge Polis Okulu Müdürü Hüseyin Kocadağ, sahte kimlikle dolaşan Abdullah Çatlı ve Gonca Us, birlikte Kuşadası’ndaki Onura Otel'e giriş yaptı. Ardından, 3 Kasım 1996'da Bucak’a ait 06 AC 600 plakalı siyah Mercedes marka araçla, İstanbul’a dönmek üzere yola çıktılar. Aracı Hüseyin Kocadağ kullanıyordu.
Yolculuk sırasında, Susurluk ilçesine vardıklarında bir benzin istasyonundan çıkan 20 RC 721 plakalı kamyona çarptılar. Kazada, Hüseyin Kocadağ, "Mehmet Özbay" sahte kimliğiyle bilinen Abdullah Çatlı ve Melahat Özbay adıyla sahte kimlik taşıyan Gonca Us hayatını kaybetti. Sedat Bucak ise yaralı olarak kurtuldu.
Kazanın ardından, Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM), Sedat Bucak hakkında soruşturma açtı ve iki yıl hapis cezası talep edildi. Susurluk Kazası, yalnızca bir trafik kazası olmanın ötesine geçerek, Türkiye’de derin devlet ve yasadışı ilişkilerin açığa çıkmasına neden olan en önemli olaylardan biri olarak hafızalara kazındı.