“Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ata yurdu: Taşkale’dir” sözlerini çoğu zaman gururla paylaşır ardından Taşkale’nin sahip olduğu tahıl ambarlarından Manazan ve İncesu Mağaralarına pek çok doğal güzelliği gelen dostlarımıza anlatmaya, yerinde gezdirmeye çabalarız.
Taşkale eski Muhtarı Hasan Karaca’nın geçtiğimiz yıl meydana gelen kaza sonrası belde sakinleriyle yaptığı basın açıklaması sonrası Ankara’dan gelen meslektaşlarımıza Taşkale’ye ait güzellikleri yerinde anlatmak adına bir yıllık aranın ardından rotamız yeniden Taşkale oldu.
Karaman’da gezilecek yerler listesinde ilk sırada yer alan Taşkale’ye giderken Yeşildere Barajı’ndaki suyun azalmış olmasından Neriman Köse’nin Karaman’ın ilk ve tek kadın Belediye Başkanı olarak iki dönem Belediye Başkanlığı yapmasına pek çok konunun konuşulduğu yolun sonunda ilk durağımız Manazan Mağaraları oldu.
Sayıca çok olan insan topluluğu üç kattan oluşan Manazan Mağaralarını görebilmek adına kavurucu sıcağın altında merdivenleri birer ikişer tırmana dursun oraya yapılan ahşap görünümlü mağazaların atıl durumda olmasını gören meslektaşlarımız dükkanların neden kullanılmadığı sorusunu sordurdu bizlere. Kiraların yüksek olması ya da gelen kişi sayısının azlığı nedeniyle istenilen kazancı sağlayamayacağı düşüncesi ile işletmecilerin yatırım yapmak istemediği ihtimali üzerinde ortak noktada buluştuk ve yaz dönemi için uygun fiyatlı kiralarla mayalı ekmek sıkmasından, demini almış bir çaya, kahveye, Taşkale’ye özgü heybelerden, cevizlere kısacası o bölgeye ait ürünlerin satışı için yatırımcıların desteklenmesi halinde tek açık olan yere ilave ekstra işletmelerle rekabetçi bir yapının oraya katkı sağlayacağını başka iller üzerinden örneklendirdik.
Yaptığımız istişareler sonrasında kendisi de Taşkaleli olan İl Genel Meclis Başkanı Tamer Yıldızbaş’ın bu yazı sonrası duyarsız kalmayacağını kendi aramızda hasbihal ederek yolumuza tahıl ambarlarıyla devam ettik. Manazan Mağaraları önünde yün eğiren Taşkaleli teyzemizin mahcup hali karşıladı bizi. Yün eğrilen zamanlardan bugünlere geçen süredeki anıların yad edildiği sohbet sonrası belde meydanında bizi gülen yüzüyle karşılayan gönüllü rehberimiz Hasan Dişbudak’ın küçük bir oda içerisindeki renkli kostümleriyle güne ait fotoğraflamalar yaparak İncesu Mağarası’nın yoluna koyulduk.
İki araçlık konvoyumuzla İncesu Mağaralarına doğru yol alırken Dünya’ya ihraç edilen mermerlerin çıkış noktasının aslında Karaman olduğunu ama bunun kaymağını Afyonkarahisar’ın yediğini tartışırken mermer ocağı işletmecilerinin yola verdiği tahribatlar sohbetimizi farklı bir noktaya “Taşkale’nin kaderinin mermer ocağı işletmecilerine bırakıldığına” çevrildi.
Taşkale merkezle İncesu Mağaraları arasındaki yaklaşık 10 kilometrelik yol üzerine konuşlanan mermer ocaklarından çıkan değerli taşları Afyonkarahisar’a götürmek üzere gelen kamyonların yollara verdiği zarar tabiri caizse insanlara böbrek taşı düşürten cinsten. Kamyonların yüksek tonajlı yükleri nedeniyle zamanla aşınan yollarda açılan çukurlara girmemek adına istemsiz bir şekilde şoför koltuğundaki kendinizi bir sağ bir sol yaparken buluyorsunuz.
Kendi aramızda “O yolu asfalt yapabilmek adına ne emekler verilmiştir? Kaç kapı çalınmıştır? derken, Karaman Valiliğinin, milletvekillerinin, İl Özel İdaresi, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkililerinin en kısa zamanda bu firmalardan yolu yaptırmaları Karaman turizmi için hizmet borcudur diyerek bizi bekleyen İncesu Mağaralarına ulaştık.
Taşkale eski Belediye Başkanı merhum Hasan Hüseyin Türker’in Amerikalı bir gezgin arkadaşının keşfiyle Taşkale turizmine kazandırılan daha sonra eski Belediye Başkanı Muhittin Sunaoğlu’nun sunduğu MEVKA tarafından desteklenen projeyle ışıklandırması yapılan İncesu Mağarası her Karamanlının hem kendisinin görmesi hem de gelen misafirlerine göstermesi adına şahane ötesi bir doğa harikası.
Astım hastalığına iyi gelen özelliğiyle anlatılan İncesu Mağarası içerisindeki sarkıt, dikit ve traverten havuzlarıyla bir doğa harikası olmakla birlikte her 100 metrede farklı bir yönüyle Ankara’dan gelen meslektaşlarımızdan tam not aldı. (Misafirlerimiz İncesu Mağarası ziyareti sonrası yol dönüşünde Taşkale’nin bakımsız kendi haline bırakılmış halini gördükleri için geldiklerine pişman olduklarını söyleseler de İncesu Mağarası’nın bütün bu olumsuzlukları sildiğini belirtip Karaman bürokrasinin bölgeye sahip çıkması gerektiği düşüncesini paylaşmamızı istediler.)
Çok sayıda kişinin evine ekmek götürmesine vesile olan, Karaman esnafından yaptıkları alışverişlerle Karaman ekonomisine katkı sağlayan bu firmaların çıkardıkları değerli taşları Karaman’da işleyebilecekleri tesisleri yapması Karaman mermerini hak ettiği yere taşıyacaktır. (Çıkış noktası Karaman olan ama Afyon’da işlenmesi sebebiyle Afyon mermeri olarak pazarlanan ürünlerin Karaman’da işlenmesi adına mermer ocakları desteklerle teşvik edilmelidir.)
Harap edilen yollar, doğanın oynanan dengesi gibi nedenlerle cefasını çektiğimiz bir şeyin sefasını da Karaman’ın sürmelidir düşüncesindeyiz…