Antakya’da bulunan ve “dünyanın ilk mağara kilisesi” olarak kabul edilen St. Pierre Kilisesi, tarihi ve dini önemiyle dikkat çekiyor. Reyhanlı yolu üzerindeki Stauris Dağı’nın (Haç Dağı) batı yamacına oyulmuş olan bu kilise, Hristiyanlık tarihinde özel bir yere sahip.
Hz. İsa’nın Havarisi Tarafından Kullanıldı
St. Pierre Kilisesi, Hz. İsa’nın 12 havarisinden biri olan St. Pierre’in M.S. 1. yüzyılda burada vaazlar vermesiyle anılıyor. Hristiyanlık öğretilerinin yayıldığı ilk yerlerden biri olarak kabul edilen kilise, aynı zamanda ilk Hristiyan topluluklarının buluşma noktası olmuştur.
Tarihi ve Dini Önemi
St. Pierre Kilisesi, Hristiyanlık tarihinde “kilise” kelimesinin anlam kazandığı yerlerden biri olarak bilinir. Bu nedenle, Hristiyan dünyasında bir hac merkezi olarak kabul edilir. Kilise, aynı zamanda 1983 yılında Papa VI. Paul tarafından “Hac Kilisesi” ilan edilmiştir.
Doğal ve Mimari Özellikleri
Tamamen bir mağaranın içine oyulmuş olan St. Pierre Kilisesi, doğal yapısıyla da dikkat çeker. İçerisinde vaftiz havuzu, sunağı ve fresk kalıntıları bulunan kilise, binlerce yıl boyunca ayakta kalmayı başarmıştır.
Kültürel ve Turistik Değer
Bugün Hatay’da ziyaret edilebilen St. Pierre Kilisesi, yalnızca dini bir merkez değil, aynı zamanda dünyanın dört bir yanından gelen turistlerin ilgisini çeken bir kültürel miras olarak öne çıkıyor. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan kilise, Antakya’nın tarihi dokusunu yansıtan önemli bir yapı olarak korunmaktadır.