1921 yılının başlarında Anadolu'da verilen bağımsızlık mücadelesi hız kazanırken cephane eksikliği, ciddi bir sorun haline gelmişti. Rusya’dan temin edilebilecek silah ve mühimmatı taşımak için küçük tekneler yetersiz kalıyordu. Bunun üzerine Ankara, İstanbul’dan daha büyük ve dayanıklı bir geminin kaçırılmasını kararlaştırdı. Seçilen gemi, Alemdar Römorkörü oldu.
Plan titizlikle hazırlandı. Gemi, İstanbul’daki gizli Kuvayı Milliye teşkilatı sayesinde Deniz Yüzbaşısı Adil Bey’in liderliğinde, güvenilir bir mürettebat ile donatıldı. 25 Ocak 1921 gecesi Alemdar, işgal kuvvetlerinin denetimindeki Boğaz’dan sıyrılarak Karadeniz’e açıldı. Türk denizcilerin işgal gemilerinde çıkardığı geçici arızalar, Alemdar’ın bu tehlikeli yolculuğu başarıyla tamamlamasını sağladı.
Denizlerde Bir Kahramanlık Hikayesi
Alemdar Gemisi’nin görevi sıradan bir nakliyeden çok daha fazlasını ifade ediyordu. Bu gemi, sadece silah ve cephane taşımakla kalmadı, aynı zamanda Türk milletinin bağımsızlık ruhunu temsil etti. Kuvayı Milliye’nin denizdeki en önemli yardımcısı olan Alemdar, Trabzon ve İnebolu limanları arasında onlarca düşman gemisinin arasından süzülerek Türk ordusuna gerekli mühimmatı taşıdı.
Karadeniz'de gerçekleştirdiği görev sırasında bir çatışmaya dahi girmeden görevini yerine getiren Alemdar, Kurtuluş Savaşı'nın denizlerdeki tek silahsız kahramanı olarak tarihe geçti. Bu başarısı, Türk milletinin direniş gücünü ve kararlılığını gözler önüne serdi.
Gazi Alemdar Bugün de Anılıyor
Alemdar Gemisi, günümüzde aynı ölçülerde yeniden yapılarak müze haline getirildi. Bu sayede, bağımsızlık mücadelesinin unutulmaz anıları gelecek nesillere aktarılmaya devam ediyor.
Türk milletinin bağımsızlık yolundaki cesaret ve fedakarlığını simgeleyen Gazi Alemdar Gemisi, denizcilik tarihimizin en değerli sembollerinden biri olarak hatırlanıyor. Onun hikayesi, vatan sevgisi ve özgürlük mücadelesinin ne denli güçlü olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
