Hereke halılarının kökeni, Osmanlı İmparatorluğu dönemine dayanmaktadır. 1843 yılında kurulan Fabrika-i Humayun Hereke, Osmanlı’nın ilk ipekli dokuma fabrikası olarak tarihe geçmiştir. Bu fabrika, hem saraylara hem de önemli yapılarla süzülen zarif halıları üretmiş, zamanla Hereke halıları, ipek dokumacılığındaki ustalıklarıyla ün kazanmıştır. Hem tasarım hem de işçilik açısından dünya çapında tanınan bu halılar, zaman içinde Türk kültürünün en değerli sanat eserlerinden biri haline gelmiştir.
Hereke halılarının en dikkat çeken özelliklerinden biri, kullanılan malzemenin yüksek kalitesi ve desenlerin zarafetiyle tanınmasıdır. Özellikle ipekten dokunan halılar, mükemmel işçilikleriyle öne çıkar. Yüzyıllardır süregelen bu gelenek, yerel zanaatkarların elinde daha da mükemmelleşmiş, zarif desenler ve incelikli renkler halılara benzersiz bir görünüm kazandırmıştır. Her bir halı, bir sanat eseri niteliği taşır ve her bir düğüm, ustaların özenle yaptığı bir işin sonucu olarak kabul edilir.
Günümüzde de Hereke halıları, hem koleksiyoncuların ilgisini çeker hem de prestijli mekanların süslemelerinde yer alır. Saraylardan, lüks otellere kadar pek çok yerin duvarlarını süsleyen bu halılar, sadece bir zemin örtüsü değil, aynı zamanda Türk sanatının zarif birer temsilcisidir.
Hereke halılarının geçmişiyle günümüzdeki gücünü birleştiren bu geleneksel sanat, Türk kültürüne katkı sağlamaya devam etmekte ve dünyaya tanıtmaktadır. Türk ipek dokumacılığının başkenti olan Hereke, her zaman kalitesiyle gurur duyduğu bu el sanatıyla adını duyurmaya devam edecektir.