Rüzgârı içen atlar (İran atasözü) Geçen güz benim adlandırmamla önce Kummani’ye (Kameni köyüne) gitmiştik.
Oturduğum evde eskiden maliye memurları otururlarmış. Üç odalı, yer tahtaları mürekkep lekeli, iki odasının damı akan, tek katlı, tavanı kamışla örtülü, tavanın altı bezle kaplı bir viraneydi.
Şaka: güldürmek, eğlendirmek amacıyla karşısındakini kırmadan yapılan eylem ya da söylenen söz. Şaka etmek, şaka gibi gelmek, şakayı götürmemek, şaka iken kaka olmak, şakayı yüzüne gözüne bulaştırmak...
Şunun şurasında kırk gün oldu Karaman’dan ayrılmanın geri dönüşün günlerini saymaya geldiğim gün başladım. Aziz Nesin şöyle yazmış: “Düşündüm yaşadığım kentle o kenti anımsamak elbette geçmişte...
Ovayı kuzeyden izleyen, Karadağ’a yaptığım gezilerden hiç usanmadım.
Bir öğle üzeri, arkadaşlarla söyleşirken, söz döndü dolaştı cimrilik, cömertlik üzerine yoğunlaştı.
Yıllar önce “Fahrenheit 451” adlı bir film izlemiştim. Fahrenheit 451, kâğıdın ateteş alıp, tutuşması anlamına geliyor.
Aylar önce, “Ali’nin evini” yazmıştım. Şimdi de “Ali’nin sınıflarına” geldi yazma sırası...
Bu bağlantı sizi https://www.kgrthaber.com dışındaki bir siteye yönlendiriyor.