Düşünceden Gönüllere konulu yazı serimde bu hafta sizler için "TÜRK tarihinin ana şifresi 3 A” olarak adlandırdığım üç büyük şahsiyetten bahsedeceğim.

Bu başlık bugünkü yazımın mutlaka TÜRK TARİHİ'nden olacağının ipuçlarını sanırım sizlere vermiştir. Sizlerle bu yazımda dünya tarihine mührünü vurmuş net belgeleriyle 2500 yıllık TÜRK tarihinden (TÜRK TARİHİ'nin 5000 yıl öncesine dayandığına dair bulgular sürekli bulunmaktadır ve tarihi kayıtlara girmektedir.)
Özenle seçtiğim 3 dehasından, 3 olağanüstü şahsiyetten bahsedeceğim. Ve ben bu seçimimi de “TÜRK tarihinin ana şifresi 3 A” olarak adlandırdım. Nedir bu 3 A dersek ATTİLA – ALPARSLAN - ATATÜRK olarak oluşturdum ben bu sıralamayı.
Ve bu sıraya göre de bu üç olağanüstü, dünyanın bile saygı ile önünde eğildiği bu üç komutanımız, değerimiz hakkında sizlere kısa ve öz bilgiler vermeye çalışacağım. Tarihimizin nostaljik bir özetini çıkartarak sizlere mutluluk, sevinç veren ve duygu dolu düşünceler oluşturacak olan tarihsel derinliklerden bir bilgi paylaşımı yapacağım.
Büyük HUN İmparatorluğu, diğer adıyla Asya HUN İmparatorluğu HUN TÜRKLERİ tarafından bugünkü Moğolistan bölgesinde ve Çin'in kuzey batısında milattan önce 220 yılında İSLAM DİNİ ve Peygamber efendimiz henüz yokken, yani günümüzden tam 2243 yıl önce kurulmuştur.
ATTİLA (doğum tarihi yaklaşık M.S. 406, vefatı 453) bu kuruluştan sonra kendisini yenileyecek olan ve Moğolistan, Çin, Sibirya, Kazakistan topraklarından batıya, yani bugünkü Avrupa’ya doğru açılma, genişleme gereği olduğunu görmüş ve AVRUPA HUN İMPARATORLUĞUNUN olağanüstü dönemine imza atarak milattan sonrası 434 ve 453 yılları arasında ki imparatorluk döneminde o yıllardaki Hristiyan dünyasının tek manevi lideri PAPA Büyük Leo'ya bile diz çöktürmüştür.
Bu yıllar arasında ATTİLA tam yaklaşık 5500 - 6000 kilometre yolu VOLGA ve TUNA nehirlerini de geçerek binlerce atlıdan oluşan ordusuyla, aylarca süren seferlerle kat ederek (Moğolistan'dan, İtalya'ya Roma'ya) bugünkü Ukrayna, Macaristan, Almanya, Avusturya'yı da ordusuyla kat ederek özellikle o yıllardaki bütün Hristiyanların manevi birleşik ülkesi Doğu Roma yani Bizans İmparatorluğuna göz açtırmamış ve sürekli korkulu rüyası olmuştur.
Doğu Roma'yı papanın Attila'dan diz çökerek af dilemesiyle sadece vergiye bağlayarak ordusuyla Doğu Roma'dan, yani bugünkü İtalya topraklarından ayrılmıştır. Attila M.S. 400'lü yıllarda ve vefatından sonra da Avrupa'nın tamamında (İSLAM ÖNCESİ) Tanrı’nın kılıcı, Tanrı’nın kırbacı ve Avrupa’yı titreten TÜRK olarak anılmıştır. Bu tanımlamalar bugün bile o güne dair tarihsel kaynaklarda yer almaktadır.
Bugünkü Macaristan’ın resmi adı Hungary'dır ve her yıl Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de bütün Türk devletlerinin katılımıyla her yıl Büyük Türk Kurultayı yapılmaktadır. Ve Macarlar kendilerinden hala Attila’nın torunlarıyız, liderimiz, atamız Attila diye gururla bahsetmektedirler.
Büyük eşsiz komutan Dünya lideri Attila’yı ben de saygı ve rahmetle anarak bu yazımın ilk bölümünü burada sonlandırıyorum.
Önümüzdeki yazımda dünya tarihine damga vurmuş diğer iki değerimiz, komutanımız Alparslan ve Atatürk'ten bahsetmeye çalışacağım.
Saygılarımla...
Vehbi Çolak
Mimar