Yıkımı gündeme gelen Antalya Arkeoloji Müzesi'nin yerine yapılması planlanan yeni müze projesi, 20 Mart'ta Bakanlık yetkilileri tarafından basın mensuplarına tanıtılmıştı. Bu paylaşımda, sunumda yer alan görsellere yer vererek yeni müze projesine yakından bakacağız.
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz, Antalya Arkeoloji Müzesi konferans salonunda yapılan proje tanıtım toplantısında, mevcut müze binasının riskli olduğu için yıkılacağını, yerine yeni proje hazırladıklarını söyledi.
Yeni müze projesiyle ilgili gazetecilere bilgi veren Genel Müdür İnceciköz, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un talimatıyla Antalya'ya güzel bir eser kazandırmak için yola çıktıklarını dile getirdi. Yeni projenin mimarı Abdurrahman Çekim de detayları anlattı.
Gelelim yeni müze projesinin detaylarına... Bana göre çok katlı olmaması açısından yerinde bir proje. Ancak çok parçalı ve karmaşık yapısı, müze gibi yoğun güvenlik gerektiren mekanlar için çok uygun görünmüyor. Labirent yapısı da grup ziyaretlerini zorlaştırabilir.
Yeni müze projesinden bölümler... Antalya Arkeoloji Müzesi mevcutta 30 bin m2'lik bir araziye sahip. Halen kullanılan müze binasının yıkılmasıyla yerine yapılmak istenen projenin alan kullanımı açısından değerlendirilmesi gerekiyor. Yeni proje daha çok alan kazandıracak mı? Bu konuda çok olumlu bir veri yok ortada.
Mevcut müzenin en çok ihtiyaç duyduğu şeylerden biri de yeni sergileme alanları. Tıpkı Topkapı Müzesi gibi binlerce eser depolarda duruyor. Yeni projenin daha fazla sergileme alanları kazandırması ve müze envanterinin halka açılması önemli...
Yeni projede dikkat çeken bir başka konu da su kullanımı. Perge'den esinlenilmiş. Görünümü çok güzel ve estetik ancak suyun yönetilmesi ve bu alanların temizliği büyük bir sorun. Antalya'da Cumhuriyet Meydanı ve Karaalioğlu Parkı'ndaki havuzların başına gelenler ortada.
Projede bir de 'heykel bahçesi' yer alıyor. Antalya gibi aşırı hava olaylarının sık yaşandığı bir kentte açıkta böyle bir sergilemenin nasıl yönetileceği soru işareti. Replika bile konulsa onu yönetmek de hiç kolay değil.
Yeni müze projesinde Perge heykelleri için ayrılan bölümden bir görünüm. Perge tiyatrosundan esinlenilmiş. Üst katmanda yerleştirilen heykellerin ziyaretçiyle etkileşimi nasıl olacak? Burası sanat galerisi, değil, kültür varlığı olan eserlerin sergilendiği bir müze.
Başta söylediğim gibi yeni projenin çok katlı ve kasvetli bir bina olmaması yerinde. Ancak çok parçalı ve tatil köyü havasında oluşu, alan kullanımı vb. soru işaretleri barındırıyor. İlgi duyanların görüşlerini paylaşmasını dilerim. Çünkü bu bir kamu yapısı olacak.
Bu tür yapıların bakanların kişisel beğeni ve algılarından çok, daha önceki dönemde yapıldığı gibi ulusal bir yarışmayla ya da kent kamuoyunun ortak düşüncesiyle inşa edilmesi önemli. Bakan turizmci olunca, müze projesine de tatil köyü havası hakim oluyor.
Özetlemek gerekirse, tanrıların, kralların, imparatorların, azizlerin izlerinin sergilendiği müzelerde ötekilerin arkeolojisi yok. Zeytin işliğinde çalışan, toprağı süren, ekmeği pişiren, çömleği işleyen, fırını ateşleyenin izi yok. Bunları yok sayarak geçmişle bağ kuramayız. Avcılığın tarihinin aslanların gözünden yazıldığı bir anımsaya da ihtiyacımız var. Bugünü daha iyi anlamak için bu şart...
(Araştırmacı Gazeteci Yazar Yusuf YAVUZ)