Düzgün kesme taşlarla yapılan çeşme; çeşme mimariliğin en güzel örneklerindendir.
Su dolduranları güneşten ve yağmurdan korumak için örtmelidir.
Üç su kabı yeri vardır ve üç ülüklüdür. İkisinden çürük su,birinden de sağ su akmaktadır.
Ayna taşının üstüne yerleştiren bir taşta ve onun üstündeki daha küçük bir taşta devrinin çok güzel bir süslü yazısı ile şu kitabe okunur:
-Bihamdillah gûşâd itdi Musa Ağa ocağı Âhi Evrâni
-Hüdâ virsin muâdâtın akıddı âb-ı revânı
-Girüb cennet sarayında suvara devrile deverânı
-Tarihin dir müverrih-i Ahi Baba Yezdânı
Ebced hesabına göre H.947 (M.1540) rakamları çıkar ki Çeşmeyi bu yılda Musa Ağa yaptırmıştır.
A.Talat Duru,1960 lı yıllarda çeşmenin az ilerisinde ahşap minareli,kerpiçten bir mescit olduğunu yazmıştır.
İ.Hakkı Konyalı ise burada bir de üzeri
açık,halkın Ahi Evran Türbesi dediği türbeden bahsetmiştir.
Ne yazık ki,Mescit ve türbeden hiç iz kalmamıştır.
Kirişçi Mahallesi, Eski İtfaiye Amirliğinin bir köşesinde bulunan bu Çeşme ise yıllar sonra Eski Musalla alanına nakledilmiştir.
Mustafa Denktaş hocamız her ne kadar Çeşmenin günümüze ulaşamadığından bahsetse de:
Çeşme,günümüzde de kullanılmaktadır.
