Bir zamanlar..Karaman ile Mut’un arasındaki sınır belli olmadığından,yaylak ve kışlak yöreler yüzünden iki kent halkı arasında zaman zaman gerginlik ve kavga oluyormuş.
İki kentin Beyi ya da Emiri komşu köyler ve göçebe aşiretler arasındaki bu huzursuzluğun giderilmesi için bir araya gelirler ve şöyle bir karara varırlar:
Belirledikleri bir günde,her iki kentin Beyi veya görevlendirecekleri bir memur,o gün şafak vakti ilk horoz öttüğünde hemen atlarına binecekler, kararlaştırdıkları eşkin ya da rahvan bir yürüyüşle Karaman’lı görevli Karaman’dan Mut’a doğru; Mut’lu görevli de Mut’tan Karaman’a doğru hareket edecekler.Yol boyunda ilk karşılaşacakları yer,iki kentin sınır noktası olacak ve buradan sağlı sollu sınır hattı çizilecek.
Belirlenen günün şafak zamanından önce atlar hazırlanmış ilk horozun ötüşü bekleniyor.
İlk horoz ötünce hemen At’a binip,birisi Karaman’dan,öbürü de Mut’tan yola çıkmışlar ve bir zaman sonra Kozlubucak Köyünün hizasında karşılaşmışlar.
Kozlubucak Köyü Karaman’a 15 km. Mut’a ise 60 km uzaklıktadır.
Meğer: Sıcak yörelerin horozu erken öter, yüksek yerlerin horozu geç ötermiş.
İşte: Horozu erken öten Mut’un görevlisi erken yola çıkmış,horozu geç öten Karaman’ın görevlisi yola geç çıkmış.
Eh: Söz sözdür,caymak cıllımak yok.
Evet: 1940lı yıllarına kadar Karaman-Mut arası sınırı Kozlubucak Köyünün içinden veya köyün üst kıyısından kabul edilir.
Böylece: Kozlubucak deresinin karşı yamaçları tümüyle Mut sınırı içinde kalıyordu.
Birkaç yıl sonra, Mut’a bağlı Buyuntu, Medreselik,Cerit,Avlağı ve Değirmenbaşı köylüleri ekonomik çıkarları nedeniyle Karaman’a bağlandılar da Karaman sınırı Mut’a doğru biraz ilerledi.
Göksu vadisinin güney yamaçlarında bulunan, Karaman’ın Kahtama,Gille ve Kızılalan köyleri de 1935 yılında Mut’a geçtiler ama şimdilerde pek memnun değiller.
İki yöre halkı sorunlarını hep barışçıl bir şekilde çözümlemişlerdir.
Karaman ve Mut halkının dostlukları günümüze kadar artarak gelmiştir.
Kemal Arabacı
Kaynak:D.Ali Gülcan 1987