Günlük hayatımızda bazen kalbin hızlı hızlı çarpması, hızlı nefes alma, terleme, baş dönmesi ya da kulaklarda uğultu, nefes darlığı, uykuya dalmada zorluk semptomları ortaya çıkmaktadır. Bu semptomların bazen hepsi birden bazense bu semptomlar olmadan sadece kötü bir şey olacakmış hissi oluşmaktadır. Ne olacağı nadiren bellidir çoğu zaman ‘şurada bir ağırlık’ olarak bahsedilmektedir. Henüz gerçekleşmemiş bir tehlike durumuna karşı duyulan endişe hali olarak gözlemlenmektedir.
Yaygınlaşmış kaygı bozukluğu yaşamın her alanında endişe verici, üzücü bir durumla karşılaşılacak olma kaygısının yaşandığı bir ruhsal rahatsızlıktır. “Her an kötü bir olay olacakmış gibi, her şeyden endişe ediyorum’’.Çocuğum biraz geç kalsa başına bir şey gelir mi? Eşim aramadı acaba başına bir şey mi geldi? Trafik kazası mı geçirdi? gibi düşüncelerle sürekli endişe hali vardır. Her gün defalarca annemi arıyorum iyi mi diye kontrol ediyorum, gece eşimin veya çocuklarımın ölecekler diye nefeslerini kontrol ediyorum. İşlerimde bir sorun yok, fakat kötü bir şey olacak ve ben işimi kaybedeceğim diye endişe ediyorum” şeklindeki ifadelere oldukça sık rastlanmaktadır.
Bu durum özellikle detaycı, mükemmeliyetçi, titiz, aşırı duyarlı kişiliklerde görülür. Bu kişilerde kontrolcülük davranışıhakimdir. Stresli bir dönemden geçtiklerinde beyin kimyaları bozulur. Bu kimyasal bozulma “hayattaki hiçbir şeyi kontrol edemeyeceğim” düşüncesini ortaya çıkarır. Sonuçta hayatın her alanında kaygıyla giden bu rahatsızlık oluşur.
Tedavide beyin kimyasını düzenleyen ilaç tedavisine başlanabilir. Bunun yanında olumsuz kişilik özelliklerini revize eden, geçmişteki travmatik yaşantıların etkilerini nötralize eden psikoterapi yöntemleri de başlanmalıdır.
UZMAN KLİNİK PSİKOLOG ARZU ARMUTLU
0505 678 27 70