Geçtiğimiz çarşamba günü, Eski Gazi Mustafa Kemal İlkokulunda, Karaman tarihçisi, Durmuş Ali Gülcan bey anıldı.
Toplantıya başta Remzi Tartan, Medeni Yavuzaslan, araştırmacı yazar Yusuf Yıldırım, Ali Yağcı, Ahmet Mısırlıoğlu, Kemal Arabacı, Ethem Büyükköse, Hikmet Elitaş, Mustafa Koçak, Nazım Boynukalın, Sami Karapınar, araştırmacı Celalettin Işık, Ankara’dan Nevzat Dağlı ve eşi, Hasan Özünal, Osman Nuri Koçak, emekli albay Baytekin, Memiş Köseoğlu ve birkaç dost daha katıldı.
Remzi Tartan, 1964 yangınını, kitapçılığın önemine vurgu yaptı. Şahabettin Yavuzaslan ‘ın “amca” diye andığı Durmuş Ali Gülcan’la anılarını anlatırken Delibaş İsyanının yazılış macerasına değindi. Gülcan beyin Karaman sevdası, Karamanoğulları’na tutkunluğunu, onların Moğollara ve Osmanlılara direnişini anlatan kitapları tanıtıldı. Kemal Arabacı, tüm kitapları izleyicilere gösterdi. Gülcan amcaya Karaman’ın Halikarnas Balıkçısı denmesi boşuna değildi.
Gülcan bey Karaman’ın Sesi gazetesine sürekli yazılar yazdı. Onu çileden çıkaran konuların başında tarihle günümüzün “göbeğinin kesilmesi” dünün unutturulma çabalarıydı.
Hiç ödün vermeden bunları, bıkmadan usanmadan hem anlattı, hem yazdı. Sokakların numaralandırılmasına da karşı çıktı. Sözünü dinleyen olmadığı gibi ona bıyık altından güldüler de. Eski yapıtların tanıtılması yanında, korumaları için de az uğraşmadı.
Gülcan beyin çağdaşlığı, okumakla yetinmeyip bunları sentezlemesi, yorumlaması, çelebiliği üzerinde birleşmişlikti. 100 yıla yakın ömrü dolu dolu geçti.