Daha önceki yazımda Masara’ya gidişimi anlatmıştım. Sıra şimdi Kürtderesinde. Resmi kayıtlarda Kurtderesi deniyorsa da bu yanlıştır. Tarih çarpıtılmıştır.
Gülcan, köyün tarihçesini şöyle anlatıyor: “Selçuk ve Karamanoğulları çağlarında İç Anadolu’ya Moğol Tatarları yerleşmişsede Kürt uyruklarından yerleşme olduğunu gösteren belgelere rastlamadım”
Daha sonra Karaman İmareti Vakıflarıyla Alaaddin Bey türbesi Bitişiğindeki Alaaddin camisinin vakıf gelirleri arasında “kürt bağını” sayıyor.
Şikari, Karamanoğulları‘nın kimi zaman müttefik, kimi zaman düşmanları olan Kürtlerden bol bol söz ediyor. Özellikle Eretna Beyliği‘ne yardım ettiklerini, Karaman beyi Alaaddin Ali Bey’le savaştıklarını uzun uzun anlatıyor. Bu arada Avgan köyün bir bölgesinin adı da Kürt kayasıdır. Söz sözü açıyor. Şimdi sıra geldi Çeltek Mahallesi’ne. Gülcan amcaya göre Çeltek şöyle : Karamanoğullarından 18. yüzyıla dek varlıklı, itibarlı, otoriterli ailelerin, Hisar, Emekseven, Zaviye ve Gazalpa’da oturdukları, çoban yamağına ve heybe içinde taşına çoban çocuklarına Çeltek adı verildiği için mahalleye bu adın verildigini yazıyor.
Böyle bir yere çoban yamağı adı verilmesi yanlıştır. Bana göre bu adın bölgeye verilmesi üretimle ilgilidir. Yağışların gür olduğu, sulu tarımın yapıldığı unutulmamalıdır. Boklubent’ten gelen yoğun su çevreyi göledönüştürmektedir. Buraya ekilecek bitki pirinçtir. Pirincin ayıklanmamışına Çeltik denir. Bu nedenle bu mahalleye Çeltik adı verilmiştir. Bu bölge dışında ovada da pirinç ekilmiştir. Demiryolunun kuzeyindeki yerlerin adı da Pirinçliktir. Sapancalı Hasan Hüsnü 1922 yılında mahalleleri sayarken Çeltik demektedir. Gene pirinçle ilgili tarihi bilgi de şöyle: Hatuniye medresesi gelirleri sayılırken pirinç değirmeninin gelirleri gösterilmiş. Demek, pirinç ekilmiş ki değirmeni var.