Hırsızlık aktöreye (ahlak) aykırı bir eylem. Gerçi, bazı toplumlarda “kahramanlık” olarak algılanırsa da genelde yüz kızartıcı bir davranıştır.
Suçtur, cezası da vardır. Emek vermeden, ter dökmeden, başkasının malına el atmaktır. Bunu hepimiz biliriz.
Hırsızlığında çeşitleri vardır. Benim anlatmak istediğim “zamanın çalınması” ile ilgili olanı. Ömrümüzden çalınan, göze göre göre tırtıklanan anlarımız, saatlerimiz. Eylemi görüyoruz görmesine ama kibarlıktan sesimizi çıkaramıyoruz.
Biri geliyor yanımıza, başlıyor dır dır konuşmaya. İncir çekirdeğini bile doldurmaya yetmeyen şeyleri saçıyor ortalığa. Hık-mık ediyorsunuz, kafanızı eğiyorsunuz, üzerinize bir ağırlık çöküyor, bunalıyorsunuz, anlayan kim?
Bir yüksek memurun anısıyla buna bir çözüm buldum.
Bakanlıkta çalışan memura ziyaret için iki çocukluk arkadaşı gelmiş. Çaylar söylenmiş, anılar anlatılmış, saatler geçmiş gidecekleri yok. Memurun işi başından aşkın olmasına aşkın ama adamlar küp gibi oturuyorlar. Memur ayağa kalkar, elleriyle masaya vurur ve “beyler bir çay daha içer misiniz” diye bağırır da yakayı kurtarır. Bende arada sırada bu formülü kullandım.
Bir başka hırsızlık örneği de kitaplarla ilgili. Paraya kıyıp, bir kitap alırsınız, başlarsınız okumaya. İlk satırlar içinizi karartır. Biraz daha okursunuz sıkıntı gelir içinize oturur. Sabredersiniz, yazar buna emek vermiş dersiniz okumaya devam edersiniz. Öyle bir an gelir ki yandım Allah der kitabı fırlatıp atarsınız. Burada da hırsızlık vardır. Belayı da siz satın almışsınızdır. Bununda çözümünü şöyle gerçekleştirmişler: sofradasınız, önünüze gelen yemekten bir kaşık aldınız, iğrenç bir karışım. Yemeği yer misiniz? Kötü kitap da böyledir. Hem zamanınız hem paranız çalınmıştır.
Bir de verilen sözlerin, bizlerin zamanını ve umutlarını çalma eylemi var. Karşınızdaki kişi, falan saatte, falan yerde buluşalım der. Ama gelmez. Siz ağaç olursunuz, saatleriniz yavaş akar akar da gelen giden olmaz. Oysa siz neler ummuştunuz. Ömrünüzden hırsızlık yapılmıştır.
Kötü yöneticilerin zaman ve umut hırsızlıklarına girersek işimiz uzar da uzar.