Yıllar öncesi, gurbetten Karaman’a Mut üzerinden gelip, Çamlık’tan aşağıya inerken görkemli Karadağ’ı selamlardım. Sağımızda Boklubent, yemyeşil ağaçlarla bahçeler bana, ben onlara bakar gülerdik. Ovada vahaydı gördüklerim.
Kente geldikten sonra, olağan yaşam başlardı. Uzun boylu, şimdi rahmetli Abidin’de gezmeyi özellikle Boklubent’e gitmeyi severdi. İkimizinde içindeki çocuk, yaşamını sürdürüyordu. Gelir “yaylı bir araba tutalım, bahçelere gidelim” derdi. Onu hiç kırmazdım. O zamanlar at arabaları ya Odun pazarında ya gömütlüğün yakınlarındaydı. Evet yanıtını aldıktan az sonra arabayla gelirdi. O arada çerez, içecek, yiyeceği hazır ederdim. Gelen arabaya ben, çocuklarım ve Abidin binerdik. Kentten çıkıp, bahçeler başladığında, ayaklarımı, kenardan sarkıtır, arabacının eski kilimine yatardım. Gökyüzünü, bulutları izlerdim.
Atın ve tekerleklerin kaldırdığı toz, çolakların bahçesinden başlar ve hiç dinmezdi. Dost Ali Aysan’ın küçük bahçesiyle o bölgenin görkemli tek çınarına selam verirdim. Sonra Akkülahların yüksek “kale duvarlı” bakımsız bahçesini geçip, Kara Köprü’de dururduk. O zamanlar Kara Değirmen’in yıkıntısı, ırmağın aynasında kendini seyrederdi. Tartan’ların büyük bahçe karşımızdaydı ve bahçelikten çıkmıştı. İlk yaptığım Kara Köprü’ye atlar, iki gözünden akan sulara bakmak olurdu. Çevresindeki ağaçlar gölgelerdi onu.
Sonra otları yara yara yürürdük. Durur, getirdiklerimizi yerdik. Oyun alanımız bentin yanı başındaydı. Abidin soyunur, dur demeye kalmadan kendini suya atmadan edemezdi. “Bıldır yağan karlar nerede şimdi?” Heryer bomboş.
Zaman geçti, geçerken neler götürmedi ki? En başta Kara Köprü’yü. Yüzlerce yıl, kente gelen köylülerin kestirmeden geçtikleri köprü öldürüldü, öldürüldüğü yere de gömüldü. Bunu belediye yaptı. Onca yazdım, yetkiliyle konuştum, sonuç “sıfıra sıfır, elde var sıfırdı” Oysa yapılacak iş çok kolaydı. Yolun yönünü değiştirip, köprüyü yeryüzüne çıkarmak, yapılmayacak iş değildi. Atalarına, onların yaptıklarına sözüm ona sahip çıktıkları bangır bangır bağıranlar uyutmaktan öte gidemediler. Bu sorun önce belediyenin, hemen onunla birlikte Kültür Müdürlüğünün omuzlarındadır.