Ata Çelebi 1891 yılında Karaman‘da doğdu. Anne tarafı Mevlana soyundan geldiği için Çelebi unvanını kullandı. Çocukluk döneminde Mevlevi eğitimi alan, ailesi ile birlikte Mersin’e yerleşen, bu kentte öğretmenlik ve müteahhitlik yapan Ata Çelebi, Kurtuluş Savaşı yıllarında Mersin’de Akın adlı bir gazete çıkardı. Kurtuluş Savaşını savunduğu için 1920 yılında Fransızlar tarafından tutuklanıp Mersin Cezaevine konuldu.

Ata Çelebi, Adana’nın Fransız işgalinden kurtuluş günü olan 5 Kânunusani 1338 [5 Ocak 1922] tarihinde Doğru Öz gazetesini yayımlamaya başladı. Mustafa Kemal’in 17 Mart 1925‘deki Mersin’i ziyaretinden sonra yayınladığı Mustafa Kemal’i eleştiren yazısı nedeniyle 1925’de Ankara’ya gönderilip İstiklal Mahkemesinde yargılandı ve mahkum oldu. Cezaevinden çıktıktan sonra, “Akın” gazetesini yeniden yayımladı.

Prof. Dr. Mete Tuncay ve Bülent Varlık’ın verdiği bilgilere göre, ezilenlerden yana olduğu izlenimi veren Ata Çelebi, gazetesinin ilkelerini şöyle açıklıyor: ’Akın, yalnız halkın dostu, hakkın müdafiidir, varlık geriye değil İleriye akın yapmaktır. Küçük fakat coğrafya ve ekonomi bakımında çok mühim olan, memleket hayatında değerli bir yerde bulunan Mersin’imizin günlük istekleriyle ilgili mevzuları için çıkan Akın, bugünden itibaren sizlerin dert ortağı olarak çıkıyor. Bu günün kokmuş gaileleri içinde işe başlıyor olduğumuzu, birçok müşkülatla karşılaşacağımızı biliyoruz. En başta maddi sahada nasırlaşan ahlak çerçevesi, ideal şekilde tuttuğumuz memleket, bilhassa cenupta kıtlaşan milliyet duygusunun bütün müşkülleri bizi epey yoracak ve üzecektir.

Hayati bir mesele olarak kabul ediyoruz. Cumhuriyet fazileti her vatandaşa diğerinin, cemiyete aykırı olmamak üzere beşer telakkilerine hürmeti emreder. Fakat, önümüzdeki dikenli yolların devletin hiçbir milletin yürüyüş ve uyanış tarihinde kabul etmediği altı oklu meşalemiz olduğu için güvenimiz büyüktür. Akın çıkarken bir düşüncemiz de demokrasinin icaplarından olan yetişecek gençlere yol göstericiliği vazifesi yapmak yetişenlerin mevkilerini yetişeceklere bırakması esasına riayet etmektir. İnkişafa müsait zekalara, gençlere Akın bir ideal ve çalışma yuvası olacaktır. Bunda muvaffak olabilirsek ne mutlu bize”

Sarı sıcağın rutubetle birleşip, ter kaybıyla insanı yorgun düşürdüğü, ‘’İç İl” Mersin’de ilkeler ortaya koyarak yurttaşın sorunlarını irdeleyen, olaylar karşısında buyurganların, beceriksiz yöneticilerin, kurumlarına karşı yurttaşların hakkını savunan bir gazeteci hemşerimiz var. Cumhuriyeti ve halkın çıkarlarını 90 yıl önce savunan, bu nedenle bedeller ödeyen Ata Çelebi’nin Karamanlı gazetecilerce örnek alınmasını dilerim.